Hamilelik Depresyonu Beyin Dalgalarında Farklı İzler Bırakıyor

Yeni araştırma, hamilelik sırasında depresif belirtiler yaşayan kadınlarda beyin dalgası paternlerinin belirgin şekilde farklılaştığını ortaya koyuyor. Kantitatif EEG ölçümleri, antenatal depresyonu objektif olarak değerlendirmek için potansiyel bir gösterge olabilir.

Kaynak: Seoul National University

Hamilelik sırasında yaşanan depresyon, kadınların %3.0 ile %22.6'sını etkileyen önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Yeni bir araştırma, hamilelik döneminde depresif belirtiler yaşayan kadınların beyin aktivitelerinin kantitatif elektroensefalografi (qEEG) ile ölçülebilen farklı özellikler gösterdiğini ortaya koydu.

Araştırma Nasıl Gerçekleştirildi?

Çalışma, Seoul National University Bundang Hastanesi'nde Nisan 2020 ile Mayıs 2021 arasında yürütüldü. Araştırmaya, ikinci veya üçüncü trimesterde (>24 hafta gebelik) olan ve yüksek riskli gebelik koşulları nedeniyle hastaneye yatırılan 36 hamile kadın dahil edildi.

Katılımcılar Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EPDS) kullanılarak değerlendirildi. EPDS puanı 10 ve üzerinde olan 12 kadın depresif belirtiler gösteren grup, 10'un altında puan alan 24 kadın ise kontrol grubu olarak belirlendi.

Tüm katılımcılara sessiz, loş bir odada 19 kanallı kablosuz EEG cihazı ile beyin dalgası ölçümü yapıldı. Ölçümler sırasında katılımcılar rahat bir pozisyonda otururken gözlerini 5 dakika süreyle kapalı tuttular.

Bulgular Neler?

Araştırmanın sonuçları, depresif belirtiler gösteren hamile kadınlarda belirgin beyin dalgası farklılıkları olduğunu gösterdi:

Beta Dalga Aktivitesi: EPDS puanı ≥10 olan kadınlar, frontal alanlarda (Fz ve F4 bölgelerinde) anlamlı şekilde yüksek beta gücü sergiledi (p < 0.05).

Asimetri Bulguları: Depresif belirtiler gösteren grup, alpha ve theta bantlarında belirgin asimetri gösterdi:

• T3/T4 bölgesinde alpha band asimetrisi EPDS puanları ile pozitif korelasyon gösterdi (r = 0.383, p = 0.021)

  
  

• P3/P4 bölgesinde theta band asimetrisi de EPDS puanları ile anlamlı korelasyon sergiledi (r = 0.369, p = 0.027)

Araştırmacılar, "Antenatal depresyonun nörobiyo marker'larını belirlemek, bozukluğa yönelik risk tespitini artırabilir ve biyolojik temelli tanı ve tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine katkıda bulunabilir" şeklinde belirtiyorlar.

Klinik Önemi

Araştırma bulguları, hamilelik sırasında yaşanan depresyonun beyin aktivitesinde ölçülebilir değişiklikler yarattığını göstermektedir. Beta dalga aktivitesindeki artış, anksiyete ve ruminatif düşünce ile ilişkilendirilirken, frontal alandaki bu artış beynin o bölgesinin aşırı uyarılmış durumunu işaret etmektedir.

Alpha asimetrisi, kortikal aktivitenin bir göstergesi olarak kullanılmakta ve duygusal işleme, ruh hali ve psikopatoloji ile ilişkilendirilmektedir. Temporal lob bölgesindeki alpha asimetrisi, ruminasyon ve depresif bozukluklar ile anlamlı bir şekilde bağlantılıdır.

Gelecek Araştırmalar İçin Önemli Notlar

Bu çalışmanın sonuçları dikkatli bir şekilde yorumlanmalıdır çünkü bazı sınırlılıkları bulunmaktadır. Antenatal depresyon sadece EPDS ile değerlendirilmiş olup bu bir tarama aracıdır. Ayrıca çalışmanın kesitsel tasarımı ve nispeten küçük örneklem büyüklüğü de dikkatli yorumlama gerektirmektedir.

Gelecekteki araştırmalarda, daha kapsamlı klinisyen değerlendirmeli ölçekler kullanılması, longitudinal çalışma tasarımları tercih edilmesi ve daha büyük örneklem grupları ile çalışılması önerilmektedir. Ayrıca sağlıklı kontrol gruplarının dahil edilmesi, antenatal depresyona özgü nörofizyolojik değişikliklerin daha net belirlenmesine yardımcı olacaktır.

Bu Bilimsel Araştırma Hakkında

Makale Adı: Neurophysiological features in women with antenatal depressive symptoms: a resting-state quantitative electroencephalography study

Yazarlar: Hyeon Ji Kim, Daseul Lee, Jinuk Kim, Na Young Kim, Subeen Hong, Woojae Myung, Hyukjun Lee, Jee Yoon Park

Kaynak Kurum: Seoul National University

Yayınlandığı Dergi: European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience

DOI / Link: https://doi.org/10.1007/s00406-025-02078-w

Öz (Abstract):

Arka Plan: Hamilelik sırasında yaygın olan antenatal depresyon, sıklıkla doğum sonrası döneme kadar devam etmektedir. Antenatal depresif belirtiler gösteren kadınlarda potansiyel nörofizyolojik beyin değişikliklerini, istirahat halindeki kantitatif elektroensefalografi (qEEG) paternlerini objektif bir gösterge olarak kullanarak araştırmayı amaçladık.

Yöntemler: Yüksek riskli koşullara sahip hamile kadınlar dahil edildi ve Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EPDS) kullanılarak antenatal depresif belirtiler açısından değerlendirildi, ardından EPDS puanı 10'a göre gruplara ayrıldı. İstirahat halindeki qEEG kayıtları, klasik frekans bantları içindeki rölatif güç topografisini değerlendirmek, bu ölçümleri iki grup arasında karşılaştırmak ve EPDS puanları ile korelasyonlarını incelemek için alındı.

Sonuçlar: 36 katılımcı arasında, 12'si EPDS'de ≥ 10 puan alarak anlamlı depresif belirtiler gösterirken, 24'ü < 10 puan aldı. ≥ 10 puan alanlar, frontal alanlarda (Fz ve F4; p < 0.05) artmış beta gücü sergiledi ve sırasıyla T3/T4 (r = 0.383, p = 0.021) ve P3/P4 (r = 0.369, p = 0.027) bölgelerinde EPDS puanları ile pozitif korelasyon gösteren anlamlı alpha ve theta bant asimetrisi gösterdi.

Sınırlılıklar: Depresif belirtiler sadece bir tarama aracı olan EPDS'ye göre değerlendirildi. Ek sınırlılıklar arasında kesitsel çalışma tasarımı ve nispeten küçük örneklem büyüklüğü yer almakta olup, sonuçların dikkatli yorumlanmasını gerektirmektedir.

Sonuç: EPDS puanı ≥ 10 olan kadınlarda gözlenen belirgin qEEG paternleri, qEEG'nin antenatal depresyonu değerlendirmek için objektif bir gösterge olarak potansiyelini vurgulamaktadır.